7 Aralık 2015 Pazartesi




Bulutların terk ettigi dünya
Kelimelerin sadeleştiği muhabbetler
Ve ayakkabıların takunyaların yerini alamadığı bir zaman istiyordu 
Mümkün mü?



İçinden geçtiği bir iğne deliği
Islanmadan yürüdüğü yağmurlu geceler
Sevgilisinin dudaklarından dökülen arpa taneciklerini toprağa ektiği
Ve mahsulunun onlarca elmas olduğu araziler
Keçilerin dağlarda yedikleri kırmızı kiremitlerin üstüste dizilişinin odacıkları
Üstüne aldığı kürk  
İstiyordu işte            

Sustun mu?  

Elif Alkan

2 yorum:

  1. Susma sırası ona geldiğinden mi bilinmez?
    İçinde kafiyesiz şiirler biriktirmiş.
    Soluksuz şarkılar mırıldanmış da...
    Anlatamamış derdini!
    Anlaşılmak istemez bazen insan...
    Sade bir kahve gibi...
    Köpüksüz,tatsız...
    Alabildiğine ister kimi zaman da...
    Doyumsuz...
    Ne kahvede keramet,ne istemekte...
    Gönül var ya işte ona dokunabilmekte...
    "demişşair"(Elif Alkan'ın şiirinden ilham alınmıştır.)

    YanıtlaSil
  2. Susma sırası ona geldiğinden mi bilinmez?
    İçinde kafiyesiz şiirler biriktirmiş.
    Soluksuz şarkılar mırıldanmış da...
    Anlatamamış derdini!
    Anlaşılmak istemez bazen insan...
    Sade bir kahve gibi...
    Köpüksüz,tatsız...
    Alabildiğine ister kimi zaman da...
    Doyumsuz...
    Ne kahvede keramet,ne istemekte...
    Gönül var ya işte ona dokunabilmekte...
    "demişşair"(Elif Alkan'ın şiirinden ilham alınmıştır.)

    YanıtlaSil